28 Ocak 2011 Cuma

Sosyal Bilimlerde Sınav

Bazen (özellikle sayısal bölüm okuyanlardan) amaan sözel bölüm mü yaz yaz geç işte gibi sözler geliyor kulağıma. Üzülüyorum. Parmaklarım yoruluyor izah etmeye çalışırken. Tabi ki bazı farklılıklar var ama ben sayısal alanda üniversite okumaya hakim olmadığım için (gerçi kendi alanımda da pek hakim olduğum söylenemez final notlarım baz alınırsa) sadece sosyal bilimlerle alakalı derslerden bahsedeceğim.
   Soruları algılamada hatalar, istenileni yanlış anlama ihtimali söz konusu. Yöntem yazılı sınav olduğu için ifade biçimi kurulan cümlelerle oluyor ve bilgi aktarımı öyle sağlanıyor. Bunun için de iyi bir kelime haznesi, kavramlara hakim olma ve bunları soruda istenen şekilde kullanma yetisi gerekiyor. Hele felsefe gibi bölümlerde bunun için ders içi ve dışı çok okuma yapmak gerekiyor (buradan mimar sinan'da felsefe okuyan Sema'ya sevgiler). Yazdın diyelim, sonra iş hocanın algısına kalıyor. Tabi ki bu konuda profesyonel davranan hocalar var. Ama bir ölçme aracı oluşturmak mümkün değil. O zaman da bilgi ve kavrama düzeyinde sorular sormak gerekiyor ve bir ünivesite sınavı için yavan kalır. Sınıfın kendi içerisinde yaşadığı sınav çatırmalarını sayfa savaşları yazımda ayrıntılı açıklamıştım. Eklemelerinizi de bekliyorum. ^^

2 yorum:

denge dedi ki...

Öncelikle kalbin kadar temiz bu html ortamında bana da bir kaç kod ayırdığın için teşekkür eder, ve bir sayısalcı olarak görüşlerimi sunmak isterim.

Bir kere kulvarlar farklı. Sayısalcı adamın adı üstünde sayısal kavramlara kafa yorması, geliştirmesi; efendim mühendisse bunu kendi sahasına uygulaması felan gerekiyor. tIpçıların neden sayısal olduğunu bildiğimi de iddia edemeyeceğim.

Ama sözelci adam öyle değildir. Sözelci candır. Cana can katan kandır. Biriciktir o. Sevgiye muhtaç, aç biilaçtır. Toplumda sözelin yalnızca kent yaşamında bir karşılığı olmasına rağmen, iyidir gene de. Onları bu şekilde aşağılamak doğru değildir.
Sayısal analitik, sözel genel düşünmeyi gerektirir. Ki ben ülkeyi bir analitik geometricinin değil genel zekası yüksek birinin yönetmesini isterim.

Evet sayısalcılar daha iyi sorun çözer. Ama sözelciler isterse daha komplike sorun çözerler.

İstemiyorlar mı?

seita dedi ki...

tıpın sayısalda olması ile alakalı bir hocam soyut düşünmelerinin önemli olduğu için sayısalda olduğunu söylemişti.
Eğer ülkeyi birileri yönetecekse, kriter olarak seninkine katılıyorum.
Komplike sorun çözmek konusunda, sanırım toplum bu konuda sosyal bilimleri bir bilir kişi olarak kabul etmediği sürece insanlarda sözel yetilerini bu tür konularda kullanmaktan çekinecekler.