31 Ekim 2017 Salı

Demir Atmak


Uçsuz denizler varken zihnim belli limanlara demir attı. Her liman çok gerçekti. Halbuki deniz de liman da aynıydı. Demir attığım yer limanım oldu. Bindiğim gemi deniz, deniz, dünya, dünya evren, evren hakikat.

Geçmiş diye bişey var bi de. (-yordu gibi şimdiki zamanmış gibi geçmişler de var, bi de -mış lı -miş li olanlar. Onlara girmiyorum bile.) Şimdiden çok farklı. İnsan yapımı olduğu da çok belli. :) Peki yazıda geçmiş şimdi olur mu? Muhakkak ki olmaz. Bu bloğu bir dönem bloğu diye bir kenara attım. Dönemler bitmiş gibi. Eylem sonsuz halbuki.

Geçmişle ilgili en güzel şey arkeoloji gibi hissediyorum. Geçmişin kadimliği, senin içindeki bu kadimlik. Evet hepsi sensin. Tüm geçmişlik. Şimdi olduğu sürece hepsi var ve hepsi yok.
Şimdinin en güzel duygusu da sevgi ve şefkat gibi hissediyorum. Geçmiş olursa özlem ve acıma, geleceğe olursa beklenti oluveriyor. Bir şimdiye ne kadar sevgi sığar! Kap ne kadar büyük! Boşluk denen bu mu? Kim demişse.