6 Aralık 2011 Salı

Kişiler Gelişim

     Bugün arkadaşla buz patenine gittik. Gerçekten eğlenceli gerçi ve aşama kaydettiğimi görmek beni sevindirdi. 1 saatin sonunda artık tutunmadan kayabiliyordum. Her hafta gitmeye karar verdik ardından.
     Birşeyler öğrenmenin, insanın kendisi çok yönlü bir şekilde geliştirmesinin ne kadar zevkli ve özgüven geliştirici birşey olduğu açık. Peki neden bunlara şimdi vâkıfım. Aslında şimdi vâkıf değilim, 2 yıl önce plates kursuna gittiğimde de aynı mutluluğu, kendimi geliştirme hevesini yaşamıştım, ama sonra finansal nedenlerle son buldu.
    Bi yandan bu konuda geçmişten getirdiğim bir geleneğe de sahip değilim. (Çoğu ailenin çocuğuna kazandırmadığı gibi.) Benim yeni birşeylere heves etmem, tamamen kendi öz gelişimimle alakalı yani. Farz-ı misal, ben orta okuldayken, çok heves etmiştim, babamda bana orta boy bir org almıştı. Ve annem ona o kadar para verilir mi diye, günlerce başımızın etini yemişti. Hatta ben ısrarcı davranınca artık seni sevmeyeceğim bile dedi. (Yazarken komik geldi şimdi. :D ) Geçen arkadaşla bale izlemeye gittik. Abimle konuşurken tavsip etmeme beklentisi içerek bir ses tonuyla 10 liraya baleye gitmiş demiş falan. Bizim evde paradan ancak temel ihtiyaçlar veya bir yola çıkma -o da şehirler arası- ( nasıl bir geçmiş tecrübeleri var bilmiyorum) söz konusu olduğunda acınmaz. Resmen biz parayı değil, para bizi yönetiyor. Hem de ne için? Ev için, araba için, hac için, kurban için.
   Ben böyle olmayacağım. Paraya benim için sadece bir araç olduğunu göstereceğim. (onun canına okuyacağım dostum.) İyi de para kazanacağım, ama onu insanların çoğunun anlayamayacağı, geçici bir heves  olsun ya da olmasın benim için önemli olan şeyler için harcayacağım. (İsveççe kursuna giden dostum, seni de anlıyorum. )
      Uzun zamandır bu kadar içten bir entry yazmadığımı fark ettim. İyi geldi valla. Yok analiz falan bu sefer.
PS: Foto yanıltmasın, öyle manitamla falan gitmedim haa buz patenine de, -ki öyle biri yok :(- . Kadındı kendisi, valla.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bensiz eğlenmeyin allahsızlar... (bir tost... sır tutamıyorum lanet olsun, yağmur ben yağmur...)