19 Ağustos 2011 Cuma

Yağma ve İslam

Son dönemde ingiltere'de yaşanan anarşik olaylar esnasında oradaki türkiyeli vatandaşların yağma yapmaması ve yamacılara karşı ingilizlerin bile göstermediği bir tepkide bulunması dünya basınına kadar çıktı.Yazımda yağmalamayı etik olarak değerlendirmeyeceğim, buna yeterli olduğumu da düşünmüyorum. Yağma ve islam öğretisi üzerine ilerletken genellemeyi türklerden müslümanlara indirgemeyi hipotezim açısından daha mantıklı buluyorum. İslamda bu dünyanın bir sınav olduğu oldukça vurgulanır. Zenginin sınavının malvarlığını nasıl kullandığı olurken, fakirin sınavı da bu duruma isyan etmemek, allah'ın verdikleri ile yetinmek şeklinde tezahür ediyor. Bu durumda dünya malında gözü kalmayan müslümanlar daha boyun eğici bir duruş sergiliyorlar. Dünya nimetlerinden yararlanmakta sorun görmeyen insanlara yönelik de islam onlara gerekli savunma mekanizmasını sunuyor. Ben gene de bir fakirin sosyal sınıfını sorunsuzca kabullenebileceğini düşünmüyorum. Hele ki kimliklerin tükentim metaları üzzerine inşa edildiği böyle bir dünyada. İslami bakış belli burada farklı bir alternatif sunuyordur o ayrı. Fakat realitede tezahürü olmayan bu alternatif ancak içsel motivasyon ve kutuplaşma ve farklı sosyal sınıfların kutuplaşması ile vuku buluyor gibi geliyor bana.

0 yorum: