Yeşilçam'ın zengin fakir ilişkisini ele alması ile ilgili iki hipotez geliştirdim.
1: İzlediklerimiz doğruydu. Osmanlı döneminde yahudi ve diğer gayri müslimlerin elinde bulunan ticaretle para yüzü göremeyen Türkler kapitalizmin ve milliyetçiliğin oluşturduğu fırsatla parayı buldular. Gani parayı bulunca ne yapalım ne yapalım diye düşünürken "
Hadi fakir dövelim, hayatlarıyla oynayalım, gücümüzü onlar üzerinden gösterelim." demişler.Herkes anadan babadan zengin değil ki aşağılık kompleksi olmasın. Tabi o zamanlar AVM'ler, süper lüks mekanlar da yok.
2: oluşan sınıf farkının bir şekilde altta kalanlar için sindirilmesi gerekiyordu. Bu da zenginleri manevi değerlerden yoksun, yozlaşmış, "kötü" olarak göstererek fakirlerin kendi hayatlarına şükretmelerini sağlayarak gerçekleşti.
İkinci hipotezin çok daha ideolojik bir duruşu var. Bu konudaki en zirve film "Aile Şerefi" kanımca. Araba ile ezmeden, tecavüze yeltenmeye kadar geniş bir fakir eziyeti söz konusu. Orhan gencebay ve Ferdi Tayfur filmleri de cabası.
8 Eylül 2011 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder