Yakın çevrem benim deniz sevdam hususunda şaşkınlık içerisindedir, bu yazıyı hem onları aydınlatmak hem de bir özgürlük mücadelesini paylaşmak için ele alıyorum.
Efendim, sahip olduğum koruyucu aile o kadar koruyucudur ki ben lise hayatımda bide arkadaşlarımla ( lise aşkımın da içinde arada bulunduğu) denize gitmeme izin verilmemektedir. Tabi bu gidişata bir dur demek için ipleri elime aldım ve iyi bi kaçış planı hazırladık. Piknik ayağına anneme patates salataları yaptırıldı, gizlice şortlar giyildi ve antalyaya falan kaçtığımı düşünmeyin. Otobüsle yarım saat mesafede deniz kenarı bir belediyeliğe gittik. :D Valhasıl vakit güzel hoş geçti. Tabi ben bir piknikte yanılabileceğinden daha çok yandım. Eve geldiğimde çakal annem parmağının ucunu tükürükleyerek boynuma sürdü ve ardından diline değirdi. Sonra da donuk bir sesle " Banyodan çık da görüşücez." dedi. Ardıdan bir sürü saçma curcuna, ama o kadar eminlerki bu konudaki kısıtlamalarının mantıklılığından. Yılmadım, küfürler dinleyerek sabahları gizlice hazırlanıp gitmeye devam ettim. :D Nitekim alıştılar.
Yani denize gitmek benim için sadece kum, güneş,su, Boney M., yuaşıklı erkekleri kesmek değil a dostlar! Biz bu davada anamızı bacımızı karşımıza almışız.! Okulumuzu ekmişiz. Atacağımız kulaçların hayallerimiz, Kitaro'nun dalga sesli şarkıları marşımız olmuş. Herkes lafını bilp de konuşsun (!), daha da bişey demem !!!!
24 Temmuz 2011 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder