Doğada erkekler çiftleşmeden sonra ortadan kayboluyor ya, ardından babayım ben havalarına girmiyor. İnsanlarda da öyle olsa keşke. Bi aileyi düşününce en gereksiz figürün baba olduğunu düşünüyorum. Abi bile bi nevi daha yaşıt bi karakter ama, baba süperegolarla örülmüş, üzerinde bilmem kaç ton toplumsal baskı hisseden eril bir şahıs. Ona da yazık, emeklere de yazık dimi. Nitekim babanın hir ihtiyaçtan ziyade patrierk kültürün devamını sağlamak için bulunduğu bazı noktalarda çok bariz.
So, Daddy is not cool!
PS: Bu yazıyı yayınladıktan sonra yan tarafta reklam olarak aile danışmanlık merkezi çıkması çok garip değil mi? Çakalsın google!
28 Temmuz 2011 Perşembe
24 Temmuz 2011 Pazar
İtiraf!
Tek gecelik yattığım insanların kokusunun üzerime sinmesinden nefret ediyorum. Kendime yabancılaşmama sebep oluyor. Böyle bi tiksiniyorum, burnumu havaya kaldırıyorum bi süre.
Önceki Hayatımda Deniz Gızı Ponyo'ydum
Yakın çevrem benim deniz sevdam hususunda şaşkınlık içerisindedir, bu yazıyı hem onları aydınlatmak hem de bir özgürlük mücadelesini paylaşmak için ele alıyorum.
Efendim, sahip olduğum koruyucu aile o kadar koruyucudur ki ben lise hayatımda bide arkadaşlarımla ( lise aşkımın da içinde arada bulunduğu) denize gitmeme izin verilmemektedir. Tabi bu gidişata bir dur demek için ipleri elime aldım ve iyi bi kaçış planı hazırladık. Piknik ayağına anneme patates salataları yaptırıldı, gizlice şortlar giyildi ve antalyaya falan kaçtığımı düşünmeyin. Otobüsle yarım saat mesafede deniz kenarı bir belediyeliğe gittik. :D Valhasıl vakit güzel hoş geçti. Tabi ben bir piknikte yanılabileceğinden daha çok yandım. Eve geldiğimde çakal annem parmağının ucunu tükürükleyerek boynuma sürdü ve ardından diline değirdi. Sonra da donuk bir sesle " Banyodan çık da görüşücez." dedi. Ardıdan bir sürü saçma curcuna, ama o kadar eminlerki bu konudaki kısıtlamalarının mantıklılığından. Yılmadım, küfürler dinleyerek sabahları gizlice hazırlanıp gitmeye devam ettim. :D Nitekim alıştılar.
Yani denize gitmek benim için sadece kum, güneş,su, Boney M., yuaşıklı erkekleri kesmek değil a dostlar! Biz bu davada anamızı bacımızı karşımıza almışız.! Okulumuzu ekmişiz. Atacağımız kulaçların hayallerimiz, Kitaro'nun dalga sesli şarkıları marşımız olmuş. Herkes lafını bilp de konuşsun (!), daha da bişey demem !!!!
Efendim, sahip olduğum koruyucu aile o kadar koruyucudur ki ben lise hayatımda bide arkadaşlarımla ( lise aşkımın da içinde arada bulunduğu) denize gitmeme izin verilmemektedir. Tabi bu gidişata bir dur demek için ipleri elime aldım ve iyi bi kaçış planı hazırladık. Piknik ayağına anneme patates salataları yaptırıldı, gizlice şortlar giyildi ve antalyaya falan kaçtığımı düşünmeyin. Otobüsle yarım saat mesafede deniz kenarı bir belediyeliğe gittik. :D Valhasıl vakit güzel hoş geçti. Tabi ben bir piknikte yanılabileceğinden daha çok yandım. Eve geldiğimde çakal annem parmağının ucunu tükürükleyerek boynuma sürdü ve ardından diline değirdi. Sonra da donuk bir sesle " Banyodan çık da görüşücez." dedi. Ardıdan bir sürü saçma curcuna, ama o kadar eminlerki bu konudaki kısıtlamalarının mantıklılığından. Yılmadım, küfürler dinleyerek sabahları gizlice hazırlanıp gitmeye devam ettim. :D Nitekim alıştılar.
Yani denize gitmek benim için sadece kum, güneş,su, Boney M., yuaşıklı erkekleri kesmek değil a dostlar! Biz bu davada anamızı bacımızı karşımıza almışız.! Okulumuzu ekmişiz. Atacağımız kulaçların hayallerimiz, Kitaro'nun dalga sesli şarkıları marşımız olmuş. Herkes lafını bilp de konuşsun (!), daha da bişey demem !!!!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)